Adressiz bir şarjör mermi

1





Meydanın fotoğrafını bulamadım. Genelde paylaşım yapılan uygulamalarda görünüyor. 

5 ay önce arkadaşlarla ev kiralayıp güzel bir eğlence yaptık. Sabah 4'e doğru eğlencenin bitiminde kendimizi dışarıya attık. 4 kişiydik.

Mersin'de bulunan ve bize de yakın olan Viranşehir'de bulunan Taşkıran tesislerine geçtik. ( SOLİ ANTİK KENTİ ) 
Hava alır, kendimize gelir ve güneşin doğuşunu izleriz diye banklardan birine geçtik. 4 kişi yan yana oturduk. Hava güzel ve temizdi. Arkadaşlar sigara yaktı. Sigara içen birisi değilim ama o gün sınırlarımı kaldırmıştım. Yaktım. Elime yakışmasa da içmeyi sürdürdüm. Sohbetler, muhabbetler gırlaydı. Güldüğümüz ve bazen düşündüğümüz anlar oldu. Bir ara sohbetin bitiminde on dakika boyunca konuşma gerçekleşmedi. Dalga seslerini dinliyorduk.

Taşkıran tesislerinin hemen yanında yazlık evler bulunur. Sabah 5 sularında yaşlı bir çift çıktı. Bizler denize girmek için birilerinin gazına ihtiyaç duyarken, en olmadı dizimize kadar girdiğimizde titreyerek bir gayretle kendimizi suya bırakırken bu çift hiç duraksamadan denize girdiler. Güzelce açıldılar. Kadının sınırı 50 ila 70 metre arasıydı. Adam için sınır yoktu. Suya dalıyor yirmi saniye sonra çıkıyordu. Sonra sırtını dönüp yüzüyor, akabinde duruyor sonra tekrar yüzüyordu. Adam bir noktanda sonra görünmez oldu. Adamın başını görmek için ayağa kalkıp baktık. İlerideydi. Tabii çok ileride. Çiftin yüzücü olduğuna kanaat getirdik. Sanki sadece yüzücüler uzağa açılabiliyordu. 

Yarım saat kadar süren bu olay içinde kadın çoktan kıyıya çıkmıştı. 

Kötü bir hissiyat oluşmasın lütfen. 

Kadını izlemeye başladık. Niyetimiz kötü değildi anlamak istediğimiz şey adam görünmezken kadın rahat hareket ediyor olmasıydı. Biz adamın yüzücü olduğuna kanaat getirmemize rağmen tedirgindik ama kadın bana mısın demiyordu. Sonra adamın yaklaştığını gördük. Kadın alışkındı. Belki de o gün kaç bininci denize girişleriydi :) 

Bir yirmi dakika da adamın denizdeki gezintisini izledik :) Güneşte adamın bulunduğu yerden yükselmeye başladı. Uzaklarda görmekte zorlandığımız gemiler güneşin aydınlığıyla belirivermişlerdi. 

İnsanlardan habersiz doğa sahnesini sunuyordu. Güneş belirir belirmez serçeler, martılar havada süzülmeye başladılar. Güvercinlerin görsel şölenleri tadından yenilmezdi. Ağaçların ardından, binaların arasından, taşların arkasından genelde ikili halde güvercinler çıkarak anlaşmalı gibi meydanda toplanıyorlardı. 

Çok kısa zamanda sayılamayacak kadar çok oldu. Havada süzülenler haricinde yerde bulunanlar ve gruba sonradan dahil olanlar da vardı. Bu görüntü bizi inanılmaz etkiledi. Gözlerimizi alamadık. Bir ara hepsi kanatlandığında yerde tozdan dağ oluştu. Tesisin tepesinde tur attıktan sonra yere kondular. 

Önümüze döndüğümüzde denizdeki yaşlı adam karaya yaklaşmıştı. Sırt üstü yüzerken önünde güneş, tepesinde kuşlar vardı. 

Sonra bir patlama duyduk. Bir tane daha, bir dah... peşi sıra patladı.

Başımı şöyle geriye döndürdüğümde arkadaş'' yere yatın silah '' dedi. Çekebildiğini yere çekti. Bende son bir gayretle geriye baktım. 

Güvercinlerin yerden süzülüşlerini görseydiniz, inanın ağlardınız...

Silah sesini duymamızla güvercinlerin acı dolu kanat çırpmaları 1, 2 saniye kadar bir süre almıştır.

Sol ve sağ kulağımın ve de başımın üzerinden geçen ıslığı andıran üç mermi sesi duydum. Kendimi o seslerden sonra yerde buldum. Oturmuş olsaydım ve olaya biraz geç tepki göstermiş olsaydım ölmüştüm. Çünkü başımın üzerinden geçen mermi, banka otursaydım enseme girerdi. Diğer iki mermi de sırtıma saplanırdı.

Mermi sesleri kesildikten sonra başımızı kaldırdığımızda bizden 150, 200 metre ilerde 5 tane siyah aracın etrafında onlarca insan gördük. 

Bağırtıları bize geliyordu.

'' Getir, arabadan silahı getir lan! '' 
O ara bir kadın çığlık atıyordu.
Kalabalık bir sağa bir sola gidiyordu.
Tüm sesleri bastıran bir ses duyduk,
'' Siktirin gidin buradan! '' 

Arabalara doluşup meydandan çıktılar. Meydandan 100 metre ileriye gitmeden polisler önlerini kesti. Tarlaya girdiler. Önlerini kesen polis aracına yollarından çekilmeleri için havaya bir şarjör boşalttılar. Polis aracı geriye çıktı. Araç yoluna devam etti. Aşağı yolda da bir araç, bir başka aracın önünü kesti. Araçtan indiler. Önünü kestikleri araçtan adamları çıkarmak için kapılara yöneldiler. İçeriden birini çıkardılar. Adamı kaldırıma çektiler. Adamı arkalarında bırakıp önlerindeki araca hafifçe çarpıp gözden kayboldu. Tesislerin içinde bir kulübe var. Kulübenin tepesinde Polis yazıyor. İçeride iki kişi ya vardır ya yoktur. Meydandan sorumlu polisler. 

Kaldırıma çektikleri adamı dövmeye başladılar.  Sanki birisi birkaç bıçak darbesi indirdi. Arkadaşlarını bırakanlar araçla geri geldi ve adamların üzerine arabayı sürdüler. Adamlar arabalarına binip gittiler. Yaralı adamı arkadaşları 50 metre aşağıdaki polis kulübesine götürdüler. 

3 polis ekibi geldi. Arkadaşlarını arabalarına bindirip arkalarına ve önlerine polis ekiplerini alarak gittiler.

5 dakika boyunca bu olayın etkisindeyken meydana hızla siyah bir araç girdi ve az önceki olay yerinde durdu. Araçtan çıkanlar yere bakmaya başladılar. Boş kovanları arıyorlardı. 

Sonra çıkıp gittiler. Yine 5 dakika sonra Ekip otosuyla az önce gelen araç tekrar meydana girdiler. Yerde bir şeyler aradılar, bulamadılar fazla bekleme yapmadan uzaklaşıp gittiler. 

Yarım saat sonra meydana insanlar oturmak için akın ediyordu.

Boşaltılan şarjör gövde gösterisiydi. 

Ve biz o gövde gösterisinde rastgele açılan mermilerin isabet edenleri olacaktık. 

Kötüydü.


Etiketler

Yorum Gönder

1Yorumlar
  1. yeminle şans eseri yaşıyoruz bu ülkede çok geçmiş olsun, Allah korumuş gerçekten

    YanıtlaSil
Yorum Gönder