AĞAÇ EV SOHBETLERİ 172

Haftanın konusu sade ve derin'den

“Eskiden anlamadığınız ama şimdi anladığınız bir şey var mı?”

Çok var. Birincisi aşk, ikincisi dostluk, üçüncüsü ve en önemlisi anladığımız her şeyin yakın zamanda anlamsız olduklarına şahit olmaktır. Yerinde olmayan bayat felsefe anlayışıyla cümle kurmuş olabilirim, af ola :)

Akıl erdiremediğimiz her ne varsa zamanla yaşımızın büyümesiyle taşlar yerine oturmaya başladı ve akabinde hüznün reçetesi daha öncekilerin eline tutuşturulduğu gibi bize de uzatıldı. Kavrama, algılama ve ölçüp sonunda da tartmamız gerekecek meselelerin karşısında zayıf bırakıldık. Hüznün reçetesine sahiplenmiştik neticede.

Anlamadığımız şeylerin zamanla aklımızda yer edinmelerine izin verince yükümüz ağırlaşmaya başladı. Akabinde her şeye anlam bulmamıza karşı anlamsız bir yorgunluğa maruz bırakıldık, bırakılıyoruz. 

Biz insanların dışına çıktığımızda karşımıza çıkan diğer canlılar; hayvanlar, bitkiler, çiçekler yine biz insanların anlam arayışına argo tabirle meze olmuş durumdalar. İnsan olarak, insanlığın dışına çıkmak istediğimizde bu kez de insanlığın meydan savaşına tanık oluyoruz.

Her bakımdan anlam arayışı içinde olan biz insanların dönemsel olsa da bir bakıma değerli görünmek için anlamlı olmaya çalışmalarına tanık olduk, oluyoruz ve olacağız da.

Konuya şöyle bir örnek vererek sonlandırmak isterim.

Evin yanında bulunan ve eğitim gördüğüm okulun bahçesinde yaz tatilinde oyunlar oynardık. Bir gün yine oyun oynarken yorulmuştum. Eve koşarak girdiğimde salonda babamın karşısında bir adamın olduğunu gördüm. Kim olduğunu bilmiyordum. İlk kez görmüştüm. Annem de mutfakta çay demlerken beni gördü. Yanına çağırdı. İsteğimi hemen anlamış olacak ki bardağa su doldurup uzattı.  
Suyu içtiğim sırada babamın sesini duydum.

'' İnsan, neticede önce insan olduğunu unutmamalı '' dedi. 

Bu söz evden çıktığımda da eve geldiğimde de aklımdaydı. İyi insanın anlamı neydi? 9 yaşında duyduğum bu sözü yıllardır unutmayacağım.

İyi insan, derinliğinin farkında olan insandır ve derinde değil yüzeyde boğulur.